GÜNEY KORE'DE TÜRKLERE GARİP GELEN 20 ŞEY

1. Yaya Yolu Kullanımı

Yaya yolu kullanımı konusunda yapılan medeniyet testlerinde Türklerin sınıfta kaldığı herkes tarafından bilinen bir gerçek. Kore'de de yaya yoluna adım attığınız anda araçlar duruyor. Güney Kore'de çoğu yaya yolunda trafik ışığı da bulunuyor. Koreliler her ne kadar beklemeye ve yavaşlığa tahammül edemeyen aceleci bir millet olsalar da, iş yaya yolunda ışıkları beklemeye gelince dakikalarca bekleyebiliyorlar ve yaya yolunda da sağdan gidip sağdan döndükleri için nizami biçimde gidip geliyor. Güney Kore'ye giden bir Türk'ün muhtemelen en çok dikkatli olması gereken konu bu yaya yolu kullanımı olacaktır. Bakınız: Kore'nin Balli Balli- Çabuk Olma Kültürü 

2. Kore Disiplini

Koreliler hızlı olmalarının yanı sıra çalışkan da bir millet. Kore Savaşı'ndan sonra ülkelerini kalkındırmak için gece gündüz demeden canla başla çalışmışlar ve ülkelerini elli altmış yıl gibi çok kısa sürede sıfırdan çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmışlar. Bu yüzden, Kore'deyken Kore standartlarına göre yaşamanız gerekiyor. Kore'de fazla çalışmaktan ölen insanlar var. Fazla mesaiye kalmak çok normal bir durum. Koreliler işe geç kaldığınızda ya da okulda devamsızlık yaptığınızda gözünüzün yaşına bakmazlar. Üniversite öğrencileri her dönem ödev, rapor, sunum ve grup çalışması yapmanın yanında kısmi zamanlı çalışarak okul harçlarını ödemeye çalışıyorlar. Tabii Kore'deki kısmi zamanlı çalışma koşulları da Türkiye'dekine göre çok daha iyi. Kore'de öğrenciler kafelerde bile harıl harıl ders çalışıyorlar.  Bizde tavla, okey vs. oynanan kafeleri gördükçe neden bir Kore olamadığımızı çok iyi anlıyorum.

3. Güvenlik

Eğitim için Güney Kore'ye çocuklarını gönderen ailelerde güvenlik açısından olağanüstü bir endişe oluyor. Ancak Güney Kore, Türkiye'ye oranlar kat be kat daha güvenli bir ülke olduğu için güvenlik en son endişe edilecek konulardan biri. Geceleri dışarıda rahatlıkla dolaşıyorsunuz. Her caddede güvenlik kameraları var. Ayrıca bu konuda yasaları da çok katı. Alışveriş merkezlerinin girişinde bizdeki gibi kontroller yapılmıyor, elinizi kolunuzu sallaya sallaya girip çıkabiliyorsunuz. Ayrıca mağazalarda vitrin camları yok denecek kadar az, her şey açıkta teşhir ediliyor. Türkiye'de yaşarken çalınma olaylarına karşı hep temkinli olmaya alıştığımızdan Kore'deyken bu tekinlik bazen bize fazla gelebiliyordu. Tapınakların önü ayakkabılarla dolu oluyor, kimsede çalınır endişesi olmuyor. Kredi kartlarının birçoğunu temassız olarak kullanıyor olmalarına rağmen yere düşürülmüş kredi kartlarına kimse dokunmuyor, aynı yerde saatlerce duruyor kartlar. Bir keresinde kutusundan hiç çıkmamış yüksek gblık hafıza kartı bulmuştuk yerde. Bir duvarın üstüne koyduk. Üç gün sonra oradan geçtiğimde hala duruyordu ki çok işlek bir yerdi. Korelilerin  özellikle 명동 Myongdonğ  gibi kalabalık ve turistin çok olduğu yerlerde bile çantalarının fermuarlarını asla kapatmıyorlar. Onlarca daha örnek verilebilir bu konulara...

4. Yeşil Ülke

Avrupa'nın yeşili en az olan ülkesi olma unvanını taşıyan bir ülkede yaşayan bizler Kore'nin yeşiline hayran kalmıştık. Bu, Kore'nin iklimiyle de alakalı bir durum ancak ülkede çıplak dağın olmaması garibime gitmişti. Dağ varsa kesinlikle ağaç da oluyor memlekette. 

5. Sıraya Girme

Kore'de insanlar birbirlerine çok saygılılar ve kimse kimsenin hakkını yemek istemiyor. Koreliler kalabalık yerlerde yan yana dizilip izdihama neden olmak yerine, kimse uyarmadan hemen kendiliğinden sıraya geçiyorlar. Tuvaletlerde uzun kuyruklar oluyor. Sokaklarda yiyeceklerin satıldığı stantlarda herkes arka arkaya sıraya geçtiğinden kuyruklar uzayıp gidiyor. Sırada beklerken asla itiş kakış yapmıyorlar. Sakince bekliyorlar. 

6. Korelilerin Mesafe Algısı

Kore'de bir uçtan bir uca en uzak mesafe 7 saat olunca mesafe algısı da farklı oluyor. Bizde ülkenin doğusundan batısına otobüsle 24 saat saate yakın sürüp 4 mevsim değişiyor. Bunu duyan Koreliler bu mesafeyi çok şaşkınlıkla karşılıyorlar. Bakınız: Kore'de mesafe algısı yazım

7. Yere Tükürme

Bu yere tükürme sorununu Türkiye neredeyse aştı. Önceden yolun ortasında haağ tüh diyen insanlara çok rastlıyordunuz. Çevre temizliği konusunda bize göre oldukça başarılı olan Güney Kore'deyse ne yazık ki halen bu yere tükürme sorunsalı devam etmekte. Bu durum Avrupa ve ABD'den Kore'ye giden yabancıların da şaşırdığı bir durum. Bazıları bunun sigara içenlerin boğazlarını temizlemek için yaptığını söylese de özellikle kızların bir amca gibi ciğerlerini çıkaracakmışçasına yere tükürme eylemi yapması çok mide bulandırıcıydı.
Ayrıca bakınız: KORE'DE ÇÖP KUTUSU YOK! yazım

8. Güler Yüzlü Hizmet

Türkiye'de resmi kurumlarda çalışanlar çok asık suratlı oluyor. Bir şey sormaya çekiniyorsunuz. Kore'de surat asanları hiç görmedim. Sadece biz yabancılara karşı değil genel olarak herkesle kibar konuşuyorlar. Bakınız:  Güney Kore'de Bankalar

9. Yoğun Koku

Kore'ye giden Türkleri en çok rahatsız eden konulardan biri sokaklarda lokantaların önünden geçerken yüzünüze vuran buram buram yemek kokuları. Yoğun yağ ve sarımsak kokusu... Kore pazarlarını gezerken de domuz eti satılan kısımlar fena kokuyor. Bir de domuz kafaları falan da sergileniyor. Mideniz allak bullak olabilir kokulardan. Zamanla alışıyorsunuz tabii... Bakınız: Koreliler Neden Maske Takarlar? yazım

10. Şehirlerarası Otobüs Sistemi

Kore'de şehirlerarası otobüslerde muavin yok ve ikram yapılmıyor. Zannedersem şehirlerarası mesafe bizdeki kadar çok olmadığı için böyle. Ancak mola yerlerinden yiyecek ve içecek alabiliyorsunuz. Kalitesiz servis ve sarkıntı muavinlerin olmasındansa, Kore'deki sistem çok daha iyi sanırım. Bunun yanında otobüs koltukları çok konforlu ve tek tip otobüsler var. Anladığım kadarıyla farklı otobüs firmaları gibi bir şey yok Kore'de. Otobüs kalkacak inecek diye çığırtkanlık yapan kimse yok. Otobüsler tam vaktinde kalkıp tam vaktinde varıyor. Yolcu sayımı falan yok. Tuvalete falan gidecekseniz elinizi çabuk tutmanız gerekiyor, tutmazsanız otobüsünüzü kaçırırsınız. Bir de bizde çok kısa mesafede bile benzin parasını çıkaracaklar diye sağ olsun otobüs firmaları 4 kere yolcu doldurup boşaltıyor. Hatta yoldan bile yolcu alınıyor. Kore'de terminalde hangi yolcularla bindiyseniz o yolcularla gittiğiniz terminalde iniyorsunuz. Bakınız: Kore Şehirlerarası Otobüsleri yazım


11. Herkes makyajlı

Koreliler dış görünüşe çok önem veriyorlar. Kore'de sanki reklamdan fırlamışlar gibi tüm genç kızlar makyajlı. Makyaj yapmadıkları zamanlarda da cüzzamlılarmış gibi maskeyle yüzlerini saklıyorlar . En fazla kaşınız az, gözünüz azıcık kısık, n'olacak yani dünyanın sonu mu ?



12. Teknolojik Uygulamalar

Kore'de gittiğiniz her yerde işinizi kolaylaştıran bir teknolojik aletle karşılaşıyorsunuz. Terminallerde bilet alma makineleri, marketlerde para bozdurma makineleri, tuvaletlerde elektronik taharet musluğu var, lokantaların birçoğunda siparişler makineler aracılığıyla  alınıyor. Bakınız: Kore'de Alışveriş Yapmak yazım
Ayrıca Kore'deki birçok uygulamanın Türkiye'ye birkaç yıl sonra geldiğine şahit oldum. Temassız kart kullanımı, Martılar yani scooterlar ve eve marketten sipariş verme gibi pek çok şey Kore'de bizdekinden çok önceleri vardı.

13. Bal Dök Yala Tuvaletler

Böcek vs. yedikleri için Doğu Asyalıların hep çok pis olduğu söylenir ama Güney Kore'de umumi tuvaletler tertemiz. Ayrıca tuvaletlerin içinde bizimkilerde bazı tuvaletlerde askı bile bulunmazken, Kore'dekilerde eşya asmak için raflar var. Birçok tuvalette içeride birinin kalması durumunda çalmaları için alarm takılıydı. Kore'de elektronik taharet musluğu sistemi bulunuyor. Bu sistemde suyun tazyikini ve sıcaklığını ayarlayabiliyorsunuz. Ayrıca klozet oturağı da sıcak oluyor. Bunun dışında, Kore'de çoğu tuvalette genelde el sabunu ve peçete gibi şeyler yok. Hijyenik açıdan herkesin kendisinin yanında taşıması bekleniyor zannımca. Ayrıca Güney Kore'nin alaturka tuvaletleri şekil olarak da bizimkilerden birazcık farklı. Gider arka tarafta değil, önde yer alıyor bu yüzden tuvalete tersine oturuyormuşsunuz hissi veriyor. Bu alaturka tuvaletlerde sifona ayağınızla basıyorsunuz. Bunların yanında Koreliler tuvaletten çıkınca ellerini yıkamıyorlar. Tuvaletlerdeki sap şeklindeki mavi sabunlar ve herkesin hunharca ellemesi bana çantada sabunla gezme huyu edindirdi. Ayrıca Güney Kore'de tuvaletlerde diş fırçalayanlara çok rastlıyorsunuz. Diş fırçasını lavabo başına rastgele bırakmaları da ayrı bir mesele... Erkeklerin pisuvarda hacet görürken aynı anda diş fırçalaması da cabası. Bakınız: İleri Teknoloji Güney Kore Tuvaletleri yazım

14. Dışarıda Bigudi Takma ve Terlik Giyme Sevdası

Türkiye'de bir üniversite hocamız 1980'lerde üniversiteye takım elbiselerle gidildiğini, şimdilerde eşofmanla gidenleri görünce şaşırdığını söylemişti. Bunu söyleyen hocamız Korelilerin üniversitede derslere terliklerle gittiğini görse ne yapardı acaba diye düşünmeden edemiyorum. Koreliler dışarıda terlik giymeye bayılıyorlar. Kore'de özellikle kızların gayet şık etek, elbiselerini giyip de altına üç çizgili banyo terlikleriyle gezmeleri ve saçlarındaki bigudileri çıkarmamaları da acayip abes kaçıyor. Hele bir de kışın Kore ayazında montun altına mini etek ve terlik giyip çıplak bacaklarla dolaşırken Çuvo Çuvo (Soğuk soğuk) demeleri yok mu... Bakınız: Korelilerin Moda Anlayışı yazım.

15. Yemekler

Sevgili Ayhan Sicimoğlu "Türkler kötü yemek yiyemezler" der. "Yemezler değil yiyemezler" diye de ekler. Kore'de bu lafın doğru olduğunu iliklerinize kadar hissedersiniz. Türkiye gibi sebze meyve cenneti bir ülkeden kalkıp da Kore'ye giderseniz yemeklere alışmanız biraz zaman alacaktır. Güney Kore'de markette satılan birçok yiyecek bizim alışkın olduğumuz yiyeceklerden çok farklı. Mesela Kore'de marketlerde bizdeki gibi peynir, zeytin, zeytin yağı, domates, salatalık ve yoğurt bulmak zor. Olanlar da pahalı. Bu yüzden bizdeki çeşit zengini serpme kahvaltı sofralarını unutun. Yemek konusunda seçiciyseniz, Kore'de yaşamanız da çok zor olacaktır. Kore'deyken bir Türk arkadaşım Kore yemeklerine alışmamakta o kadar ısrarcıydı ki sürekli makarna yemek zorunda kalmıştı ki Kore'deki makarnaların da birçoğu ithal ve Türkiye'ye nazaran pahalı. Bir arkadaşım da peynir diye Tofu alıp hüsrana uğramıştı. Kore'de lokantalarda kendin pişir kendin ye durumu hakim. Masaya taşınabilir ocaklardan geliyor ya da masanın içinde bu ocaklar gömülü halde bulunuyor. Koreliler yemeklerini sonuna kadar yiyorlar. Türkiye'deki Koreli hocam Türklerin restoranlarda tabaklarında yemek bırakmalarına çok şaşırmıştı. Ayrıca Kore'de restoranlarda çoğu yemek ortadan hep birlikte yeniyor. Hatta sonunda herkesin kaşığının ve çubuğunun değdiği sulu yemeklere pilav eklenip iyice karıştırılıp pişirildikten sonra tekrar yeniyor. Bakınız: Şabı Şabı ve Daggalbi

16. Meşguliyetleri

Kore'de acelecilik kültürü hakim olduğu için Korelilerden en çok duyacağınız söz de "Meşgulüm" sözüdür.  Aynı şey yapılan herhangi bir iyilik için de geçerli. Kore'de ise Koreliler meşgul oldukları için onlarla pratik yapmak daha zor oluyor. Tabii bu durum İngilizce bilen yabancılar için geçerli değil. Çünkü Koreliler İngilizcelerini geliştirme istedikleri için o yabancıların dizlerinin dibinden ayrılmıyorlar. Kazan-kazan ilkesi geçerli oluyor anlayacağınız.


17. Çekingenlikleri

 Koreliler fazla dışa dönük değiller. Sadece içki içtiklerinde dillerinin bağı çözülüyor ve bizim seviyemize gelebiliyorlar. Türkiye'ye gelen yabancıların bizim misafirperverliğimiz ve yardımseverliğimiz neticesinde hızla Türkçe öğrendiklerine şahit oluyorum. Kore'deyse  "Herhalde İngilizce soracak, rezil olacağım" endişesiyle sizden uzaklaşabiliyorlar. Bu yüzden bazen "Yemeyeceğim sizi ya!" deyiveresiniz geliyor. 


18. 'İyilik yap denize atma' felsefesi

Korelilerin zamanı çok değerli. Bu nedenle vakit ve para harcadıkları her şey için karşılık almayı umuyor, menfaat ve kazanç elde edemedikleri hiçbir şeyi boş yere yapmak istemiyorlar.  Biz Türkler, 'Balık Bilmezse Halik Bilir' kültüründen dolayı, iki elimiz kanda da olsa muhtaçlara yardım etmeye can atan bir millet olduğumuzdan, Korelilerin bu maddiyatçılıkları zaman zaman kültür şoku yaşamamıza neden olabiliyor. Örneğin; bir Koreli için aldığı hediyenin fiyatını söylemek çok normal bir durum. Kore'deyken Bir arkadaşım evine çağırmıştı ve annesi üstüne basa basa Kore'de pahalı olan kırmızı etlerden aldığını vurgulayıp beni çok mahcup etmişti. 
 


19. Ağızlarıyla içmesini biliyorlar

Korelilerin Socu aşkını anlatmama gerek yok sanırım. Bakınız Kore içkileri. Kore'de çok içki tüketilmesine rağmen sapkınlık yapan, oraya buraya sataşan insanlar fazla yok. Zaman zaman istifra eden gençleri görüyordum ama onun da çevreye büyük bir zararı olmuyordu. Ayrıca Korelirler araba kullanacakları zaman içki içmiyorlar. Anladığım kadarıyla yasaları çok katı bu konuda da. Bakınız: Kore'de İçki Kültürü

20. Tuhaf Alışkanlıklar

Kore'de bizim pis saydığımız ya da yapılmaması gerektiğini düşündüğümüz bazı şeyler kötü olarak değerlendirilmiyor. Örneğin Koreliler birbirlerinin beyaz saçlarını koparıyorlar. Ayrıca Kore'de bir  yakınının ya da sevgilinin kulak kirlerini temizlemek çok normal karşılanan bir durum. Onlar için sevdikleri kişiler rahatlasın diye yaptıkları masaj gibi bir hareket. 

Ayrıca bakınız: Koreliler Çok Yaşa Demiyorlar! ve Kore'de Dövme Yaptırmak yazılarım

Bonus

Buradan tüm Sibellere sesleniyorum! İsminiz Sibel ise Güney Kore'de mutlaka değiştirin. Kore'de Sibel isimli bir arkadaşın isminin Kore'deki söylenişinin bir küfürle aynı olduğunu bilmeden yolda yürürken, çocukların birbirlerine kendi ismiyle seslendiğini duyup cevap vermeye çalışma çabası aklıma geldi. 



Ayrıca bakınız: 
KORE'NİN KARANLIK YÜZÜ : KORE'DE KABULLENİLEMEYEN ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK
KORE'DE TÜRK OLMAK (YA DA OLAMAMAK) !!

Yorumlar