KORE'NİN 'BALLİ BALLİ' KÜLTÜRÜ



Kore dizilerinde bolca duyup da en çabuk aklımıza giren kelimelerden biri, 빨리 빨리 (balli balli) kelimesidir. Bu kelime 'hızlı hızlı, çabuk çabuk' anlamına geliyor. Kore'de  '빨리빨리 문화' (balli balli munhva) yani 'çabukluk kültürü' var.

Koreliler, yavaşlığa ve beklemeye tahammül edemeyen bir millet. Korelilerden en çok duyacağınız cümlelerden biri "çok meşgulüm". Koreliler hayatlarını yoğun yaşıyorlar. Kore'de insanlar şirketlerde gece mesaisine kalıyorlar. Kütüphaneler hep dolu oluyor. Üniversite öğrencilerinin bir çoğu bir yandan yarı zamanlı çalışıp, bir yandan okuyor. Gençlerin bir çoğunun telefonunda aylık, yıllık plan uygulamaları var. Kore'de haftalık, aylık program çizelgelerinin bulunduğu renkli ajandaların kullanımı çok yaygın.


Korelilerin kendilerine ait hızlı bir yürüyüş şekilleri var, hızlı yemek yiyorlar, bir yerde sıra olurken çok uzun süre beklemeden işlerini hallediyorlar, internetleri çok hızlı, kargo veya yemek teslimatları da öyle. Ayrıca Kore'de her şeyi kolaylaştıran makineler var. Mesela marketlerde ve kareoke salonlarında para çekme ve bozdurma makineleri var, (Yanınızda nakit paranız veya bozukluğunuz yoksa bankamatik aramak için uğraşmıyorsunuz.) otobüs terminallerinde bilet alma makineleri var. Kore'de trafik hızlı seyrediyor. Otobüslere binip inerken yaşlılar dahil herkes çok aceleci davranıyor. (Hatta Kore'nin yaşlı teyzeleri (acummalar) otobüse binerken yavaşsanız çabuk olmanız için arkadan dürtüklüyorlar.) Otobüsler de duraklarda fazla beklemiyor. Yaşlısı olsun genci olsun tüm Koreliler, bizlere göre çok daha dinçler, 'Kore'de dağa çıktım' yazımda da belirttiğim gibi spor yapmayı seviyorlar (sağlıklı besleniyorlar) ve genelde hareketli bir yaşam tarzları var, 2 yıl askerlik yapıyorlar kısacası pire gibiler.

Bizde genelde bir iş yaparken "yavaş yavaş yap" düşüncesi hakim olduğundan Türkiye'ye gelen Korelilerin de en çok şikayet ettiği konulardan biri de Türklerin bu yavaşlığı. (Özellikle kargo vs. konusunda.) Aslında Koreliler için sadece biz değil, Batılıların hepsi yavaş. Bu yüzden Kore'de yaşayan yabancıların, Korelilerin bu yoğun yaşamlarında yer bulması ve onlarla kaynaşması biraz zor olabiliyor. (Bizim gibi Korece öğrenmeye çalışan ve bunun için de bol bol arkadaşlık kurması gereken yabancılar bu yüzden Kore'deyken çok zorlanıyorduk.) Kore'ye ilk gittiğimde Korelilerin bu hızlarına çok şaşırmış olsam da, zamanla ben de onlara uyum sağlamıştım. Türkiye'ye döndüğümde en çok zorlandığım şeylerden biri de buydu, her şey yavaş çekime alınmış gibiydi. Bazen bana Korelilerin bu meşguliyetinin biraz gereksiz gözüktüğü de oluyordu. Çünkü Koreliler çok küçük şeyleri bile (mesela Kareokeye gitmek) kendileri için görev addediyorlar.

Ancak Kore'deki bu aşırı çalışmanın insanları robotlaştırdığını düşünüyorum. Sürekli çalışmaktan durup düşünmeye zamanları olmuyor. Zaten yeni neslin en çok şikayet ettiği konulardan biri de, büyüklerin zamanında çok çalıştıkları için Koreli gençlerden de kendileri gibi çok çalışmalarını beklemeleri. Artık yeni nesil çok çalışmaktansa verimli çalışmanın önemini kavramış gözüküyor.



Kore'nin balli balli kültürüne dair sizin düşünceleriniz neler? Aşağıdaki yorum bölümünde paylaşın!












Yorumlar