Öncelikle siparişinizi verirken haşlama suyunun nasıl olacağına karar vermeniz gerekiyor. (Biz genelde yarı acılı soslu-yarı sade olandan alıyorduk. İsterseniz tek bir tanesini de seçebiliyorsunuz.) Daha sonra masaya monte edilen ocağın üstüne, içinde sipariş ettiğiniz şekilde (acılıysa acılı, sadeyse sade ya da her ikisi de) sıcak su olan tencere konuyor ve suyun kaynamasını bekliyorsunuz. Aynı zamanda, kırmızı et ve diğer sebzeler de masada hazır oluyor. Sonrası da size kalıyor. Bir yandan kaynayan suya et ve sebzeleri ekleyip haşlanmalarını bekliyorsunuz, bir yandan da haşlanmış olanları çıkarıp pirinçten yapılmış olan, ince ve şeffaf 'yuvarlak lavaş' diyebileceğimiz bir yiyeceğin içine koyup üstüne de özel soslardan döküp yiyorsunuz. Buraya kadar anlattığım kısım, Şabı Şabı'nın ilk aşaması oluyor.
Bu ilk, sebzeleri ve eti yeme aşaması bittikten sonra garsonlar, tencerenin dibinde kalan sebzelerin ve etin özü geçmiş olan suyun üzerinden biraz alarak suyu azaltıp (isteğinize bağlı olarak bir veya iki kase) pilav ve yumurta ekleyip iyice pişirerek lapa haline getiriyorlar. Siz de et ve sebzeyle tıka basa doyurduğunuz karnınızı lapayla iyice şişiriyorsunuz. Aslında diğer Kore yemeklerine göre fazlasıyla doyurucu bir yemek. İçinde kırmızı et olduğu için fiyatı da normal yemeklere göre daha pahalı. (10.000 Won'dan başlıyor.)
Aşağıda videoda da göreceğiniz, benim 'yuvarlak lavaş' diye bahsettiğim şeyi de, ilk kez bu Şabı Şabı restoranında görmüştüm. Neyden yapılıyor diye sorduğumda pirinçten dediler. Normalde sert ve kırılgan bir yapısı var ama suya batırıp çıkardığınızda yumuşayıp yapışkan bir hal alıyor.
Genelde Şabı Şabı lokantalarında yemeği kendiniz hazırladığınız için aşçı derdi olmuyor. Buna karşın garsonlara çok iş düşüyor. Çünkü sadece malzemeleri getirmekle kalmıyorlar bir de pilav vs. ile uğraşıyorlar. Bunun yanında, yemekler lokantanın içinde piştiği için buhar tüm lokantayı kapladığından özellikle yaz aylarında biraz bunaltıcı olabiliyor. Ama yine de çeşitlilik açısından Türkiye'ye de gelmesi gerektiğini düşündüğüm yemek sunumlarından biri. Ben ilk gittiğimde yemek yemekten çok, 'Acaba bir sonraki aşamada ne olacak?' diyerek beklemeye odaklanmıştım. Ayrıca et ve sebzeyle yenen sosları da çok lezzetliydi. Görsellik var, sunum var, lezzet var, e daha ne olsun değil mi?
Lokantanın içinde bulunan televizyonlardan da bu yemeği nasıl yemeniz gerektiğini izleyebiliyorsunuz. Bakınız;
Yorumlarınız bekliyorum. :)
Yorumlar