AYLA FİLMİ | KORE SAVAŞI




Dizi, film yorumu yapmayalı epey olmuştu. Bu yüzden bugünkü yazımda epeydir yazmak isteyip de fırsat bulamadığım Ayla filminden bahsetmek istiyorum. Türkiye'de yapılan bolca tanıtımlar sayesinde en çok izlenen filmler arasında yer almayı başaran Ayla filmi ile ilgili pek çok fazla şey yazıldı, çizildi. Benim bir şeyler yazmamış olmam ayıp olurdu herhalde.

Filmi izlemeyenler için kısaca konudan bahsedeyim. Malum 1950'de Kore, savaşa sürükleniyor. Kuzey kısmı, Rusya ve Çin'in maşası olarak, Güney kısmı, da Amerika'nın maşası olarak savaştırılıyor. Birçok Avrupa ülkesi askeri ve parasal yardım yaparken, Türkiye de Amerika abimizin emriyle, Kore'ye asker gönderilmesi kararı alıyor. Askerlerimiz 1 ay gibi uzun bir süre gemilerde talim yaparak Kore'de Busan limanına ulaşıyorlar ve Kore Savaşı'nda büyük kahramanlıklara imza atıp (Amerikan askerlerinin korkaklıkları,savaş meydanında çil yavrusu gibi üstlerine gelen Çin askerlerine karşı, Türk askerini yalnız bırakmaları, geri çekilirken haber vermemeleri vs. gibi sebeplerle) Kore'de çok sayıda şehit veren ülkelerden biri oluyoruz. Bakınız: Busan BM Anıtsal Mezarlığı

Bu yapılan kahramanlıklar içinde belki de en basiti sayılabilecek hikaye de Ayla'nın hikayesi. Bir askerimiz savaşta Ayla isminde yetim kalmış bir çocuğu buluyor ve ona babalık ediyor. Ancak baba-kız savaş şartları nedeniyle ayrılmak zorunda kalıyorlar. Yıllar sonra çeşitli girişimler sayesinde Ayla ve babası kavuşuyor. (Filmin bu sahnesinde ağla ağla öldüm!)


Öncelikle Ayla daha önceden belgeselini izlediğim için filminin yapılacağı haberlerini duyduğumdan beri beni heyecanlandıran filmlerden biriydi. Herhalde hiçbir filmi bu kadar beklememişimdir. Bir şeyi bu kadar bekleyince de haliyle büyük beklenti içine giriyorsunuz. Ben "Kesin beklentimi karşılamayacak!" diye düşünürken filmdeki oyuncular olsun, oyunculuk olsun gayet iyiydi. Filmde tek rahatsız olduğum şey film setiydi herhalde. (Genel olarak film setleri bana çok yapay geliyor.) Bunun dışında Türkiye standartları açısından düşünüldüğü zaman başarılı bir filmdi. Bu tip filmler arttıkça filmlerin kalitesi de artar diye umuyorum.


Film Türkiye'de ilk gösterime girdiği sıralarda ben Kore'deydim ve Koreli arkadaşlarımla filme gitmek için can atıyordum. Ancak Kore'de, ne yazık ki, bu filmin adı duyulmadı bile. Sadece Seul'de tek bir sinemada galası yapıldı ve onun dışındaki şehirlerde gösterilmedi. Bizde vizyondan kalktıktan çok sonra Kore sinemalarında yer aldı ama Kore'de yeterli tanıtım yapılmadığı için beklenen ilgiyi görmedi maalesef.



Kore-Türkiye ilişkilerini geliştirmek ve Türk askerinin Kore Savaşı'ndaki büyük kahramanlıkları ve Kore'nin başarılı olmasındaki katkılarını duyurması açısından önem teşkil eden bir filmin sadece Türkiye'de büyük yankı uyandırması çok komik. Bu film Korelilere ulaşsaydı, her şeyi abartmayı seven Koreliler bunun tanıtımını bizden iyi yapar ve böylece Türkiye'nin bu kahramanlığı tüm dünyaya duyulmuş olabilirdi. Kendimizi dünyaya tanıtma fırsatını da yine bir takım eksikliklerle kaçırmış olduk ve film sadece Türkiye'de yaptıkları reklamlarla bolca tanıtım yapan filmin yapımcılarının kesesini doldurdu. Kore'de bile duyulmamış olan bu film Oscar alacak diye kandırmanız da başlı başına bir komediydi!



Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorum bölümünden düşüncelerinizi paylaşabilirsiniz.

Ayrıca bakınız: Kore'de sinemaya gittim


Yorumlar