Koreliler için içki içmek demek, her şey demek. Kore'de üniversite gençlerinden tutun, yaşlı amcalara kadar herkes içiyor. Ellerinden gelse, bebeklerin eline bile içki verecekler.
Üniversiteliler genelde aynı bölümden ya da kulüpten arkadaşlarıyla birlikte haftada en az bir kez toplanıp içki partileri yapıyorlar. Okul gezilerinde de bolca içiliyor. Hatta Koreli üniversite öğrencilerinin, üniversitelerdeki kulüplere sırf içki içip eğlenmek için katıldığı söyleniyor. Kore'de şirket çalışanları da iş arkadaşlarıyla birlikte sık sık bir araya gelip iş çıkışlarında bol bol içki partileri düzenliyorlar.
Aslında Koreliler içkiden çok, içki ortamlarını sevdiklerinden bahsediyorlar. Gerçekten de Korelilerin bulunduğu içkili ortamlara girmek çok eğlenceli. Çünkü rahat davranıyorlar. İçe dönük olan ve çok çalışan Koreliler içki içmeyi, okul ve iş yaşantısının stresini atmanın ve sosyalleşmenin bir aracı olarak görüyorlar. Biriyle kavga ettiklerinde bile sorunu çözmek yerine ya kareokeye gidiyorlar, ya da doğru içki mekanlarına koşuyorlar. Korelilerle yakınlaşmak isterseniz, onlara bol bol içki ısmarlayın, o zaman sizin yanınızdan ayrılmazlar.
Sakinlikleriyle beni bazen bıktıran Koreliler, içtiklerinde tüm utangaçlıklarını atıp kendilerine geliyorlar. (Aslında bizim seviyemize anca geliyorlar. Biz içmeden sarhoşuz!) İçki içince cesaret bulan Koreliler, aşk itiraflarını da genelde sarhoşken yapıyorlar. Ayrıca Koreliler sarhoşken çok saçma şeyleri büyük bir ciddiyetle tartışıyorlar. Mesela coca cola mı daha iyi, pepsi mi gibi. Bakınız: sarhoşken şişeden ses çıkarmaya çalışan bir arkadaş:
Kore'de içki içmiyorsanız Korelilerle arkadaşlık kurup kaynaşmanız da çok zor oluyor. Koreliler sizi çok sıkıcı buluyorlar ve siz içki içmediğiniz için ya onların grubuna giremiyorsunuz (çünkü sizi davet etmiyorlar), ya da onlarla beraber gidip, çoğu zaman aç kalıp onların içki parasını ödüyorsunuz. (Çünkü genelde Koreliler kalabalık olarak içki içmeye gittiklerinde ya içlerindeki yaşça büyük kişiler varsa onlar ödüyor, ya da herkes kendi arasında bölüşüyor. Siz de "Yok, ben içmedim neden ödeyeyim ki sizin içki paranızı?" diyemiyorsunuz haliyle.) Onlar içki içip eğlenirken sizin onların yanında öylece oturup onların sarhoş muhabbetlerine katlanmanız biraz sinir bozucu olabiliyor. İçki içmiyorsanız hem siz sıkılıyorsunuz, hem de Koreliler.
Korelilere din sebebiyle içki içmediğinizi söylerseniz sizi birazcık bağnaz bulmakla birlikte, domuz etini yemediğinizi öğrendiklerindeki kadar yadırgamıyorlar. Çünkü Kore'de de Hristiyanlardan bazıları dini açıdan uygun bulunmadığından dolayı hiç içki içmiyor. Ancak bunlar oldukça azınlıkta. Benim oda arkadaşlarımdan biri de böyle hiç ağzına içki sürmemiş bir Koreli'ydi.
İçki içmek, Kore kültürünün bir parçası olduğundan kadehi tutma şekliniz bile bir görgü kuralı. Eğer karşınızda büyük birisi varsa ve size içki döküyorsa (ki Kore'de karşındaki kişinin kadehini doldurmak da bir görgü kuralı) ve siz kadehi iki elinizle değil de tek elinizle tutuyorsanız vay halinize! Hemen saygısız damgası yersiniz. (Bunu bir amcanın, yabancı birine yaptığına da şahit oldum. Koreli amcaların karşısında edepli olmak lazım!) Kendinizden yaşça veya kıdemce büyük biriyle içki içerken, direkt ona bakarak içemiyorsunuz, ayıp karşılanıyor olduğundan kafanızı sağa ya da sola çevirip içmeniz gerekiyor. (Bu (su vs. gibi) herhangi başka bir şey içerken de geçerli.)
Koreliler içkinin zararlarına dair ya bir şey bilmiyorlar, ya da bilmezden geliyorlar. Kore'de neredeyse kamuya açık her alanda içki satılıyor. Kore'deki Avrupalılar bile buna anlam veremiyorlardı ve Korelileri aşırı ayyaş buluyorlardı. Suzy, IU gibi birçok ünlü, içki reklamlarında oynadığından içkili mekanların ve marketlerin bir çoğunun önünde bu reklamlarda çıkan ünlülerin afişlerini, büyük boy panolarını görmek mümkün. Türkiye'ye göre, Kore'de içki ve sigara fiyatları da çok ucuz. Çeşmelerinde neredeyse su yerine içki akıtacak olan Koreliler, Türkiye'yi içki çok tüketilmediği için geride görüyorlar. Bazıları Türkiye Müslüman bir ülke olduğu için hiç mi hiç içki satılmadığını ve içilmediği düşünüyor.
Korelilerin, bize göre hem içki ve sigara yönünden yasaları daha katı, hem de hassasiyetleri daha fazla. İçkili mekandan çıktıklarında araba kullanmaları gerekiyorsa içki içmiyorlar. Eğer bir lokantada 18 yaşından küçük biri varsa, o lokantanın sahibi ceza alacağından garsonlar, küçük olduğunu düşündüğü kişilere istediği şekilde kimliğini sorabiliyor. Kimse de, "Sen kim oluyorsun da bana kimliğimi soruyorsun?' demiyor. Aynı şekilde, marketlerden sigara veya içki almak istediğinizde de kimlik soruluyor. (Yabancı bile olsanız!) Benim birkaç Koreli arkadaşım küçük durduğundan her gittiğimiz yerde topluca kimlik göstermeye çok alışmıştık.
Bu kadar çok içmelerine rağmen, Korelilerin bir çoğu ağzıyla içmesini biliyorlar. Bizdeki gibi çevreye saldıran ya da kabadayılık taslayan birine rastlamadım. (Bunda Korelilerin bolca içtikleri socunun ve biranın alkol oranının bizim rakılara göre az olması ve rakının içtikten çok sonraları çarpması da etkili.) Sadece bazen ayakta duramayacak kadar sarhoş olup bağırıp şarkı söyleyen ya da kusan kızlara rastlıyordum.
Koreliler normalde sarhoş olduklarında çok saldırgan olmuyorlar ama yabancı kızlara karşı sarkıntılık yapabiliyorlar. Bu, bence, normalde litrelerce içki tüketebilen Korelilerin dayanıksız olmalarından değil de, sarhoşluklarından cesaret alıp "Nasılsa sarhoş olduğumu biliyor bu kız." diyerek bundan istifade etmelerinden kaynaklı bir durum. Bu yüzden yabancı kızların barlarda vs. dikkatli olmasında yarar var.
Yorumlar