나란히 앉은 자동차 속에선
Yanyana oturduğumuz arabanın içinde
음악도 흐르지 않아
Müzik de açık değilken
늘 잡고 있던 니 왼손으로
Hep tuttuğun sol elinle
너 입술만 뜯고 있어
Dudaklarınla oynuyorsun
니가 할 말 알아 그 말만은 말아
Söyleyeceklerini biliyorum, sadece onu söyleme
Don’t know why Don’t know why
Bilmiyorum neden, bilmiyorum neden
일분 일초 더 끌고 싶은데
Bir dakika, bir saniye daha uzatmak istiyorum ama
텅 빈 길 나를 재촉해
Boş yol beni hızlandırıyor.
빙빙 돌아온 너의 집 앞이
Fırıl fırıl dönüp durduğum evinin önü
나 익숙해 눈물이 나와
Alışık gözyaşlarım dökülüyor
하루가 멀게 찾아온
Tüm gün uzaklarda aradığım
여기서 길을 내가 잃은 것 같아
Burada yolumu kaybettim galiba
이러지마 제발 떠나지마 제발
Yapma nolur, beni bırakma nolur
Don’t know why Don’t know why
Bilmiyorum neden, bilmiyorum neden
비도 안 오는 유리창 넘어
Yağmur bile yağmayan pencerenin dışında
뿌옇게 멀어지는 너
Bulanıklaşıp uzaklaşıyorsun
말처럼 쉽진 않은 널
Sana kolayca söylenmeyen
보내야 한다는 일
Sana göndermem gereken şeyler
돌아서서 날 버리고 가는 널
Dönüp durup beni bırakıp giden sana
보지 못하고 떨구고 마는
Bakamayıp başını önüne eğen
눈물도 이젠 닦아야겠지
Gözyaşlarımı da silmek gerekecek
주머니 속 니가 줬던 손수건을
Cebimde senin verdiğin mendil
써야 할 지 이젠 버려야 할지
Kullanmalı mı fırlatıp atmalı mı
왜 떨림이 멈추질 않지
Neden kalp çarpıntım durmadı
미친척하고 널 잡아 보려 해도
Delirmiş gibi seni tutup bıraksam da
내 몸이 내 말을 잘 듣지를 않아
Vücudum söz dinlemiyor
차 안에 남은 니 향기에 취해
Arabanın içindeki kokunun sarhoşluğu
영영 깨고 싶지 않은걸
Sonsuza kadar uyanmak istemeyişim
이러지마 제발(제발)
Böyle yapma lütfen
떠나지마 제발(제발)
Bırakma lütfen
돌아와 (돌아와) 돌아와 (돌아와)
Geri dön
니가 떠나간 빈자리 위엔
Bıraktığın boş koltuğun üstünde
차가운 향기만 남아
Soğuk kokun kaldı
이러지마 제발 떠나지마 제발
돌아와(돌아와) 돌아와(돌아와)
남은 향기만 안고 있을게
돌아와 니 자리로
나란히 yan yana
왼손 sol el
입술 dudak
뜯다 soymak, yırtmak, koparmak
재촉하다 koşturmak, hızlanmak
떨림 titreme
뿌옇게 되다 bulanıklaşmak
닦다 silmek
떠나가다 bırakıp gitmek
차갑다 soğuk
영영 sonsuza kadar
멈추지다 durmak
유리창 pencere
익숙하다 tanıdık, alışıldık
Yorumlar