Yıllardır herkes bana 'Allah aşkına bu Kore dizilerinde ne buluyorsun!' deyip durur. Bu gibi sorulara benim cevabımsa genellikle şu oluyor 'Kore dizilerinden çok şey öğreniyorum.' Şimdi size Korelilerin dizi çekim tekniklerinin ne kadar profesyonel olduğu ya da hikaye anlatıcılığı konusundaki başarılarını uzun uzun anlatmama gerek yok sanırım. Bunlar zaten herkes tarafından bilinen şeyler. Beni Kore dizilerine bağlayan şey dizilerin çok öğretici olması. Kore'nin tıp dizilerinde görmüşsünüzdür tıbbi terimler kullanıldığında ekranda kısa açıklama yazıları beliriyor. Bunun gibi Kore dizilerini izlerken duyduğum bir şarkı ya da bir hikaye beni araştırmaya yöneltiyor ve bu şekilde ufkumu genişletmiş, genel kültürümü arttırmış oluyorum. Türk dizileri ne yazık ki kültürel açıdan doyurucu değil, izleyenlere hiçbir şey katmıyor ve insanların ekran karşısında 2,3 saatini heba ediyor. Koreli dizi yapımcıları, kuru kuru dizi yapmak yerine dizilerde çeşitli anekdotlar kullanarak, çeşitli göndermeler yaparak sanatın hem sanat için, hem de toplum için olduğunu çok iyi gösteriyorlar bize. Dizilerde oyuncuların kıyafetleri ya da mobilyalardan ziyade bunun gibi bilgilendirici şeylerin olmasını bir toplumun gelişmesi için de daha yararlı buluyorum ben.
Kore dizilerindeki anekdotlara benim Coffee Prince'te ilk kez izleyip hayran kaldığım, dünyanın da kendisini Parazit filmiyle tanıdığı ancak geçtiğimiz aylarda üzücü bir şekilde kaybettiğimiz sevgili Lee Sun Gyun'un Pasta isimli dizisiyle başlamak istiyorum.
Pasta Dizisi
İtalyan lokantasında Şef olan başrol erkeğimiz ile şefin yamağı başrol kızımız arasında gizli bir aşk başlar. Ancak bu aşka mutfakta çalışan bir başka mutfak yamağı şahit olur. Şef bunu kimseye söylememesi gerektiğini tembihler durur. Bir gün bu mutfak yamağı, sır tutamamanın verdiği acıyla dayanamaz ve evinin balkonundan ikilinin ilişkisinin olduğunu tüm şehre haykırır. Tabii sonra da bu sesi duyan şef 'Kral Midas'ın eşek kulakları var deyip başın göğe erdi değil mi?' gibilerinden şeyler söyler. Size dizinin o kısmının yer aldığı bölümü de paylaşayım.
Ben diziyi izlediğim zamanlarda bu efsane hakkında detaylı bilgi sahibi değildim, sonraları bilgi sahibi oldum ve ne zaman Midas'la alakalı bir şeyler görsem aklıma hep dizinin bu sahnesi gelir.
Kim Bu Midas?
"Midas" Friglerde krallara verilen genel bir isimmiş. Büyük Kral Midas 8. yüzyılda Friglerin en görkemli zamanında yasamış ve Yunan efsanelerine konu olmuş. Midas'ın ilginç efsanelerinden en bilineni ise deminden beri bahsettiğim "Eşek Kulaklı Midas". Şimdi bu anekdotu bilmeyenler için dilimin döndüğünce kısaca anlatayım..
Midas'ın Kulakları Efsanesi
Efsaneye göre;
Tanrı Apollon Lir çalar, Pan da ormanlarda gezinip flütünü çalar. Tanrı Apollon, Pan'ın iyi flüt çalmasına içerler ve bir yarışma düzenler. Bu yarışmada bizim Midas hakem olur. Tanrı Apollon görür ki, Pan kendisi kadar güzel flüt çalıyordur. Bunun üzerine, bir hileye başvurup Lir'ini ters çevirip çalmaya başlar, Pan'dan da aynı şeyi yapmasını ister ama tabii flütü ters çevirip çalmak mümkün değildir. İşte burada Kral Midas devreye girer ve bu duruma itiraz eder. Tanrı Apollon'un hile yaptığını ve Pan'ın Apollon'dan daha güzel flüt çaldığını söyler. Neticede Apollon'un gazabına uğrar. Apollon ona eşek kulaklar verir. Kral Midas bu eşek kulaklarından dolayı o kadar utanır ki, hep şapkayla dolaşır. Sadece berberi onun eşek kulakları olduğunu bilir. Zavallı berber bu sırrı saklamaya daha fazla dayanamaz ve bir gün bir kuyuya eğilip "Kral Midas'ın eşek kulakları var diye fısıldar. Ve böylece yerden kralın eşek kulakları nağmeleri yükselmeye başlar. Biz bugün hala "Yerin bile kulağı vardır." deriz. Bu efsaneden bize kalan bir deyim olarak bugün hala kullanılmaktadır. Bu hikayenin farklı versiyonları da mevcut. Ayrıca bakınız bu videoda da çok güzel anlatılmış:
Midas'ın Kulakları Operası
Ben size TRT'de yayınlanan Midas'ın Kulakları operasını şiddetle izlemenizi tavsiye ederim.
Midas Antik Kenti
Bu yazıyı yazmama vesile olan mükemmel TRT2 programlarından biri.
Korece'de Midas'ın Eşek Kulakları Nasıl Denir?
"Midas'ın eşek kulakları var" Korece'de nasıl denir bunu merak edenlere de açıklayayım hemen.
"임금님 귀는 당나귀 귀" (İmgımnim gvinın danğnagvi gvi)
임금님:kral
귀: kulak
당나귀: eşek
Kralın kulakları eşek kulağı anlamına geliyor. Üç yeni kelime öğrendiniz hadi yine iyisiniz ;)
Bakın nereden nereye. Bir sahneyle birçok şey öğrendik değil mi? Midas'la ilgili siz neler biliyorsunuz, paylaşın herkes öğrensin. Yorumlarınızı bekliyorum efenim :)
Yorumlar